DJ Serhat Serdaroğlu - Türkçe Set Vol 1 (Club Mix 2014 Non Stop) [FREE DOWNLOAD]

23 Eylül 2014 Salı

Arsuz Tatili Part 5 / Son Part


Tatilin bitmesine 3 gün kalmıştı pek bir üzülüyordum ..Ne kadar çabuk geçti ki bu tatil ?

28 Ağustos Perşembe günü.. Sabah kalktığımızda Ada, Emre ve Serhatın bir gün önce ki deniz faciasından sonra (üşüdüklerinden) hastalandığını farkettik.. Hepsi tıkır tıkır hapşırıyordu o kadar soğuğu yememe rağmen ben sadece hafif bir boğaz ağrısı çektim o kadar..Eh olacak iş değildi tatilin bitmesine kalmış son 3 gün bizimkiler hasta :( Allahtan Serhat halsiz değildi de yine denize gittik.Çok durmadık 2 saat ya durduk ya durmadık.




Eee tatil mangalsız olur mu ? Olmaz . Köftelerimiz ve tavuklarımız mangalda ki yerlerini aldı :)

Hamarat ben iş başında :) 

Mangal'ın o kokusu o kadar hoşuma gidiyor ki hani yemek yemesemde olur diyorum :)
 Nar ekşili salata, ketçap mayonez ve içecekler sofra da yerini aldı.Köftelerimiz hazırdı tavukların pişmesini bekliyorduk..

Tavuklar da pişti tam masaya oturuyorduk ki ne oldu dersiniz ? :) Elektrik gitti.!! Bakmayın şimdi böyle güldüğüme , sinirden gülüyorum.Seneye gidersem umarım böyle sıkıntı yaşamam ..!!
Bari kesilecekse yemekten sonra kesilseydi dimi ya..! 
Yukarıda ki fotoğraf tamamen karanlık bir ortamda çekildi . Ciddiyim :) Ortam da bulunan ışık bir kaç iphone kullananların flaşları ve küçük ufak çaplı bir ışıldak. Onlarında pek bir faydası olduğunu söyleyemem..Profesyonel makine olduğundan ve flaşının da kuvvetli olmasından dolayı ortaya böyle bir fotoğraf çıktı :) Allahtan fotoğraf bayağı bir aydınlık çıkmışta , o günün anısına , cümbür cemaat bir fotoğrafımız olmuş oldu.


Güzel güzel yemeklerimizi yedik karanlıkta olsa keyfini çıkardık yemek bitti elektrik geldi :) Bizim yemek yememizi beklemiş mübarek :)
 Serhat'ım halsizleşti bir de yemek öncesinde nane limon kaynatmıştık onu içmişti. Yemeği yedikten sonra uykuda bastırdı ve " ben biraz uyuyım " diyerekten yatmaya gitti.Ben de masayı toplamaya yardım ediyordum ki Sibel abla'nın daha 4 aylık oğluşu Eymen geldi.Bu çocuğa bayılıyorum ya hiç mi ağlamaz bir çocuk maşallah maşallah..! Tüm gün uyumamış ben aldım Serhat'ın yattığı odaya götürdüm. Kucağımda bir 5-10 dakika salladım bir yandan da " eee eee eee eee uyusunda büyüsün " diye ninni söylemeye başladım. Onu uyuttum Serhat'ın yanına koydum. Etrafını da yastıklarla kapadım ve odada çıktım . Serhat'a da "Aşkım uyanırsa sallarsın veya söylersin gelirim ben " dedim.
Dışarı çıktım.Türk Kahvemiz olmuştu. Mis mis ya :) Közde kahve dedikleri şey gerçekten 10 numara 5 yıldız birşeymiş.
Sohbetimiz muhabbetimiz koyulaştı derken anaa bir baktım Serhat'ım bebiş kucağında geldi. İkisi de terlemiş " Aşkım çocuklar geldi hep odaya Eymen de onlar geldikçe uyanıyordu bende pış pış yapıyordum uyuyordu "diyordu. Öyle tatlı söylüyordu ki :) " bi de yanımda bebek olunca dönemedim bile yatakta " dedi. Kıyamam ben ya :) 

29 Ağustos Cuma günü.. İşte beklenen gün bugündü :) Bugün Plaj günüydü. Ha bugün ya yarın ha bugün ha yarın diye diye İstanbul'a dönmeden bir gün önce Plaj'a gitme fırsatını bulabildik.


Arsuz Plajı , Arsuz çarşısının bitiminde sağ da kalıyor. Ah bir de orada sahilde ki o müthiş ev yok mu. İki katlı mı üç katlı mı bilemedim ama o kadar güzel ki.Hele bahçesi anlatılamayacak kadar fevkaladenin fevkinde..Kim oturuyorsa mutlu mesut yaşıyordur :) Öyle bir yerde kim oturmak istemez ki ? Acaba neden fotoğrafını çekmedim ki :) Gerçi ben deniz derdine düştüğüm için aklıma fotoğraf çekmek gelmedi.

Ben, Serhat ,Fatoş Teyzem ve Emre gittik.Giriş ücreti kişi başı 15 TL :) Biz 30 TL verdik. Emre'ye zaten almıyorlardı Fatoş Teyzemi de , Elif Teyzem'den dolayı tanıdıklarından sadece ben ve Serhat'tan aldılar. Yani tanıdık bir yer olmasaydı 45 TL vermiştik :)




Arsuz Plajı , gerek denizi , gerek sahili , gerekse yemekleri açısından çok güzel bir yer. Girişi doğruya doğru birazcık pahalı . 15 TL kişi başı olacağına 10 TL olsun tam olsun düşünsenize haftanın 5 günü gitseniz iki kişi 150 TL bayılacaksınız. Ee bir de orada yemek yiyorsunuz.O size 300 TL ye çıkacak :) Neyse kısacası güzel bir yer gitmek isteyenler olursa tavsiye ederim.
Dalga kıran sayesinde deniz size oluyor havuz gibi :) Sıcacık bir deniz ne girseniz üşüyorsunuz ne çıksanız üşüyorsunuz :)


                     2 Tost 2 Hamburger 4 tane de içecek ortaya Patates Kızartması, toplam 50 TL veriyoruz :)


Sanki sakız şişiriyorum gibi baloncuk çıkarmışım :)



Bu da benim ölmeden önce ki listem de yapılması gerekenlerden biriydi ; "su altında fotoğrafımın olması". Fotoğraf çekmek için özellikle Plajı tercih ettik hem buranın denizi berrak , hemde balıklarla iç içe yüzebiliyorsun.. Daha doğrusu buranın balıkları açlar galiba sürekli ayaklarımızı yiyorlardı :) yani yiyorlardı dediğim ayağınıza gelince bildiğiniz fark ediyordunuz insan ister istemez korkuyordu yoksa birşey yapacak halleri yok ya :)
Fotoğraflar " Seac waterproof " makine ile çekildi. Bana sorarsanız hiç mi hiç tavsiye etmem.Bir kere eski tip makine olduğundan çektiğin fotoğrafları göremiyorsun..Onu geçtim görüntü kalitesi hiç  iyi değil. Düşünsenize 27  poz veriyor ve sadece 4-5 tanesi güzel çıkıyor. Yani güzel dediğim işte yukarıdakiler gibi. Her ne kadar benim tipim komik olsada yapacak birşey yok bakmadan çekiyoruz olacak o kadar :)
Olur da "benimde su altında fotoğrafım olsun" diyorsanız Seac almayın derim çokta bulunmuyor galiba..Kodak'ın da var bence direkt ona yönelin.Hatta siz direkt profesyonel bir makine alın böyle dertlere girmeyin derim :)



Yaklaşık 4 saat denizde durduk :) O kadar güzeldi ki hiç çıkasımız gelmedi.. 
Eve gelip yemek yedikten sonra daha önceden gittiğimiz Rhosus Cafe'ye gittik. Ada hasta olduğu için Elif Teyzem onunla evde kaldı.Bizde Ben , Serhat , Fatoş ve Emre gittik. Giderken de baktık ki yollar karanlık ışıklar kesilmiş :) Aaaa olacak iş mi , hiç şaşırmadım ! :)

Hep beraber toplanmışız, bir yanda canlı müzik , bir yanda denizin sesi .. O kadar güzel bir ortamdasınız ki saatler geçse de burada böylece otururum dersiniz..


30 Ağustos Cumartesi günü..Sabah kalktığımızda ne oldu dersiniz ? Elektirik kesilmiş ve o elektrik kesintisi saat 17.00'a kadar sürdü. Düşünün biz uyandığımızda saat 11.00'dı..Neyse ki bugün sondu sinirimi bozamazdım..Sevgiliyle kahvaltı yapıp denize gittik. Denizden de sadece bir kere mi ne çıktık.. Ben çok üzgündüm, tatilin bitmesine mi yanayım , Pazartesi işe başlayacağıma mı :( Tatil iyi hoş güzel de şu son günler de pek bir üzülüyor insan.Oflamaya puflamaya başlıyor :(
 Denizden eve geldiğimizde hala daha elektrik yoktu Allahtan burada güneş enerji sistemi var da duş alma konusunda sıkıntı yaşamadık.
Yemek öncesinde gördüğünüz gibi Sevgiliyle dans ettik :) " Bu şarkı kalbimin tek sahibineden girdik ardından bizim şarkımız "  ayrılmam istersen hiç yanından , çağırsan gelirim çok uzaklardan,eskiden korkardım yalnızlıktan,korkmam artık sen varsın"
Yemeklerimizi yedik ve vedalaşma anı geldi. Biz Adayla ağlamaya başladık. Şu vedaları hiç sevmiyorum gerçekten :( Çok hüzünlü oluyor ben zaten sulugözüm hemencik ağlıyorum =(

Uçağımız Hatay'dan havalanırken son bir kez aşağıya baktım ve dedim ki " Seneye görüşürüz Arsuz" 

Şimdi ; değerlendirmeye gelelim. Arsuz ; Bodrum, Marmaris , Antalya ,Çeşme gibi bir yerde olsaydı muhakkak ki tanınırdı. Ama ben belki hiç adını bile duymadığınız buranın elimden geldiğince tanıtımını yapmaya çalıştım.. Olur da Hatay'a veya İskenderun'a yolunuz düşerse burayı da gezebilirsiniz diye öneride bulundum..

Umarım sizlerde benimle birlikte buranın tadını doya doya çıkarmışsınızdır ?
Saygılar..

Önceki yazılarımı okumak isteyenler için ;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...